18 Mart 2014 Salı

Kuzenime Pazarlama Eğitimi


Uzun yıllar süren eğitim hayatından sonra kuzenim de üniversite mezunu oldu. Okul bittiği gibi bizlerin de yönlendirmesi ile askerliği bir an önce bitirip kesintisiz bir iş hayatına girmek için askerliğe başvurdu. Kısa dönem askerliğini çavuş olarak Kıbrıs’ta yaptı. Artık askerden döndü ve üniversite yıllarında çalıştığı geçici işleri saymazsak sanırım iş hayatına hazır diyebiliriz.
Yaptığımız konuşmalarda kuzenimin kariyerini pazarlama alanında yapacağını öğrendim. İnsanlarla olan iletişiminin kuvvetli olduğunu ve ikna kabiliyetinin yüksek olduğunu düşünüyor. Ben de öyle olduğunu düşündüğüm için bu konuda kendisiyle aynı fikirde olduğumu söyledim. Üniversitede işletme okuduğu için pazar araştırması, satış, satın alma, ürün geliştirme gibi konularda zaten teorik bilgi aldı. Birkaç yıllık iş tecrübesi ile birleştirdiğinde ileride çok iyi makamlara geleceğine hiç şüphem yok.


Yaptığımız konuşmalarda hangi firmalara başvuracağını da hemen hemen anladım. Daha çok büyük ve kurumsal olan firmalara başvurmak istiyor. Bunun sebebi olarak da iyi çalışma şartları, sosyal haklara daha önem verilmesi gibi haklı sebepler sundu. Ben de aynı pozisyonlara kendisi gibi binlerce insanın başvuracağını hatırlattım ve kendisinin diğer rakiplerine göre farklı şeyler sunması gerektiğinden bahsettim. Konuşmamız ilerlediğinde özel eğitimler alabileceğinden ve bunların çok işine yarayacağından konuşuyorduk.


Pazarlama eğitimi ve pazarlama iletişimi eğitimi veren firmalar bulunmakta. Bunlardan iyi bir tanesinden pazarlama eğitimi alırsa hem işe başvuru kısmında rakiplerinin önüne geçecektir hem de ileride yönetici pozisyonu için ilk düşünülen isimlerden olacaktır. Alınan pazarlama eğitimi ve pazarlama iletişimi eğitimi sayesinde alanında uzman insanlarla tanışıp, onların iş hayatlarındaki tecrübelerinden faydalanabiliyorlar. Teorik bilginin yanı sıra pazarlama iletişimi eğitimi bunları iş hayatından kullanabilecekleri pratik yöntemleri de öğrenmeleri sayesinde yapılan işlemlerde kurumlar arasında bağlantı kurulmasında uzmanlaşıyor, oluşabilecek kriz durumlarında doğru kararlar alarak firmasının zarar görmesini engelleyebiliyorlar. Bu eğitimleri almış kişilerin ortaya koyduğu efektif çözümler çok daha etkili oluyor. Kuzenimle yaptığımız ön araştırma ile bu eğitimlerin gerçekten işe yaradığına ikna oldu ve eğitim almaya karar verdi. Önümüzdeki aylarda eğitimlere girdikten sonra çok daha başarılı olacağına güvenim sonsuz.

18 Mart Çanakkale Zaferi

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99'uncu yıl dönümü için yurdun her yerinde bugün törenler düzenleniyor. 18 Mart 1915 Çanakkale Boğazın'da birleşik donanma bozuna uğradı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Her yıl bu tarihte hem bu zaferi kutluyor hem de Çanakkale şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Son yüz yılın en kanlı savaşlarından biri olarak anılan Çanakkale Savaşı'nın izleri, tarihi savaş siperleri, anıt mezarlar ve savaş müzelerini bugün Çanakkale'de görebilirsiniz. Herkesin mutlaka en az bir kere gidip görmesi gereken bu savaş topraklarını ziyaret etmek için en güzel tarihlerden bir tanesi de 18 Mart. 28 Temmuz 1914 yılında başlayan 1.Dünya Savaşı'nın hemen ardından, Almanya'nın yanında Osmanlı Devleti de savaşa dahil olur. Bunun üzerine İngiltere ve Fransa Devletleri Osmanlı Devleti'ni savaş dışı bırakmak için müttefikleri olan Rusya'ya ekonomik ve askeri açıdan yardım etmek amacıyla büyük bir donanma ile Çanakkale boğazına geldi ve İtilaf devletleri donanması büyük bir dirençle karşılaştı. O gün Çanakkale geçilemedi ve bundan sonra da geçilemeyecek. O günü kurtaran ve geleceğimizi inşa eden tüm Çanakkale şehitlerini rahmet ile anıyoruz.


13 Mart 2014 Perşembe

Kendini Yönetmeyi Öğrenmenden Yönetici Olamazsın

Dışarıdan bakıldığında yönetici olmak çok kolay gibi görünebilir. Altında çalışan insanlara emirler yağdıran, onlara yetiştirmeleri gereken işler veren, zaman zaman da ipleri eline alan ve bu sürekliliği organize eden kişi olarak görülebilir yönetici. Fakat bana kalırsa bundan fazlasıdır.



Altında çalışanlara iş vermek ve bunu planlamak değildir sadece yöneticilik. Doğru kişiye doğru işi vermek, kişilerin becerilerine göre bir planlama yapmak ve kriz anlarında sadece karar vermek değil, doğru kararı da verebilmektir. Hatta bu anlamıyla ona, bir sanat bile denilebilir. Çünkü işiniz yalnızca insanları yönetmek değil, aynı zamanda onları motive edip, ortaya kaliteli bir ürün, bir hizmet çıkartabilmektir. Aksi halde kendinize yönetici bile dememelisiniz bana kalırsa.



Yöneticilik ya da liderlik, doğuştan gelen bir meziyet midir, yoksa yönetim eğitimi yahut yöneticilik eğitimi alarak da öğrenilebilir mi? Elbette kişinin karakteri ve yeteneği de önemli bir etkendir, fakat ben biraz da “Başkalarını yönetmek isteyen insan, her şeyden önce kendisinin ustası olmalıdır” diyen Robert Burton’ı kendime örnek, kişinin öncelikli mesaisini kendisine ayırması gerektiğini düşünüyorum. Başkalarını yöneten bir pozisyonda olmak elbette herkesin egosunu okşayacak bir durumdur. Lider olmayı herkes ister fakat kişi önce kendinin lideri olmalıdır. Bunu da şüphesiz ki, işinin ehli insanlardan alacağı eğitimle pekiştirecektir.


Aksi halde insanları sağlıklı bir biçimde yönetemezsiniz, onları idare edebilirsiniz ancak.

11 Mart 2014 Salı

Satış Eğitimleri İle Öğrenilen Teknikler


Gün geçtikçe rekabet artıyor. Daha fazla bilinçli olmaya başlayan tüketiciler sebebi ile firmaların mal veya hizmetlerini satması biraz daha zorlaşıyor. İyice artan işletme sayısı, ürün sayısı ve çeşitliliği sebebi ile artık üretici firmalar her ürettiklerinin satılmadığını biliyor. Yeni yöntemler geliştirmeye çalışan firmalar ürün veya hizmetleri müşterilerinin ayağına kadar götürür oldu. Müşteriler karşısında başarılı olmaya çalışan çalışanlar bu konularda eğitilmeye başladı. Özellikle satış eğitimi almış olan çalışanlar diğer meslektaşlarına göre biraz daha rahat gibi.


Satış eğitimlerinde öğretilen yöntemler ışığında görüşmeye giden bir satışçının uyguladığı yöntemler vardır. Satış eğitimleri sırasında müşterilerin bir şeyler sunmaktan önce onun ihtiyaçlarını anlamayı öğretirler. Bu yapılmazsa büyük ihtimalle müşteri zaten görüşmeyi yarıda keser.
Satış eğitimi almış kişiler görüşmeden önce kiminle görüşeceğini, hangi konularda nasıl konuşacağını, nelerle karşılaşabileceğini zaten önceden ayarlamış olur. Karar verme yetkisine sahip olan kişiyi etkilemenin esas amaç olduğu satış dünyasında satış eğitimlerinin öğrettiği bir diğer konu ise güven sağlanmasıdır. Çünkü müşteriler ürün veya hizmetten önce satış için gelen kişiye güven duymak isterler. Yani önce satış yapan kişiyi satın alırlar diyebiliriz.


Müşterilere sunulan ürün veya hizmetlerde farklı olan, her üründe bulunamayan özellikler sıralanır ve bunların müşterinin hangi ihtiyaçlarını gidereceğinden bahsedilir. Üstüne bir de müşterinin eğer alışverişin sağlanması sonrasında karlı olacağı hissettirilirse satış gerçekleşir.

4 Mart 2014 Salı

Sertifika Eğitimlerinin Önemi

Sektörün temel taşı olan arz - talep ilişkisi, firmaların kendi planlamasını yapmasında önemli bir etkendir. Bunun için de talebin yani insanların neye ihtiyaç duyduklarını bilmek, insanları anlamak; işveren ile çalışan arasında ilişkilerini düzenleyen departmanın adı insan kaynaklarıdır. Aynı zamanda işe alım, endüstriyel/sendikal ilişkileri, kariyer yönetim ve eğitim, iş gücünden verimi tam alma gibi amaçları da gerçekleştirmeye çalışır. 

İnsan kaynakları şirketlerin gelişebilmesi için aslında en önemli departmanlardan biridir. Çünkü gerekli iş gücünü sağlayacak, istihdama göre hareket edecek, kalifiye eleman seçiminde kilit rol oynar. Aynı şekilde şirket içi atamalar, yükseltme gibi işleri de yaparak hiyerarşi düzeninde doğru insanları doğru kademelere oturtma görevini de üstlenir.



Sektörde böyle önemli bir yere sahip olan iş kolu için açılmış kurslar mevcuttur. Üniversitelerde örgün öğretimlerde direkt bu alana yönelik bölümler bulunmasa bile, sektöre daha iyi eleman katılımını sağlamak için onlara eğitim veren kursların açtığı insan kaynakları eğitim bölümü, bu alanda ilerlemek isteyenlere önemli bir kapı açmıştır. Benzer bölümlerden mezun olanların yanında farklı bölümlerden mezun adayların da bu alanda eğitim alabilmesi, sektörün bu kısmındaki işsiz kesimde büyük rekabet yaratacaktır. Bu yüzünden bulduğunuz kaliteli insan kaynakları sertifika programı olduğu zaman bu fırsatı kaçırmamanızı öneririm. Rakiplerinize fark atmanız için, kendinizi en iyi şekilde eğitmeniz şart. 



Sadece işi bulana kadar değil, işi kaptıktan sonra da kendinize değer katmanız çok önemli. Sürekli değişen sektör değerlerinde geride kalmamanız açısından sertifika programlarına katılmanız çok önemli. Çünkü her yeni iş başvurusunda gelen insanlar kendilerini çetin şartlara hazırlamış oluyor. Ve her yeni gün yeni bir bilgi ortaya çıktığı için sektörde eski olanların ellerindeki tek kozu tecrübeleri oluyor. Ama artık tecrübe de yetmiyor. Değişim o kadar hızlı ki edindiğiniz tecrübe de bir yerden sonra bir işe yaramıyor çünkü o zamanki değerler şimdi yerini koruyamıyor. Bu yüzden yıllardır sektörde olsanız bile işinizi garantiye almak için sertifika programları ile değişime ayak uydurmak en birinci vazifeniz olmalı. Yoksa bir anda geri kalmanın hazin sonuyla karşılaşabilirsiniz.